Selçuk Türkoğlu, TBMM Genel Kurulunda konuştu

TBMM Genel Kurulunda daha sonra grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, İstanbul'da, Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı bir parkta hayatını kaybeden Eda Nur Gezer'in ailesine sabır ve başsağlığı diledi.

Şahin, "Burada bir çocuğumuzun, evladımızın canından bahsediyoruz, siyaset üstü bir konu olarak ele alınmalıdır. Hangi parti olduğuna bakmaksızın bu tür konuların hepsine net bir duruş ortaya koyabilmeliyiz. Olayla ilgili tüm soruşturmalar titizlikle yürütülmelidir, bunu da özellikle ifade ediyorum, biz de konunun takipçisi olacağız." ifadelerini kullandı.

Kamuda tasarrufun gündemdeki önemli bir konu olduğunu belirten Şahin, yapıcı anlamda her türlü desteğe hazır olduklarını vurguladı. Şahin, "Tek beklentimiz şudur: Bu adımlar göstermelik olmasın, gerçekçi adımlar atılsın." dedi.

İsa Mesih Şahin, ayrıca Kut'ül Amare Zaferi'nin yıl dönümünde bütün şehitleri rahmetle andı.

İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu da Kut'ül Amare Zaferi'nin yıl dönümünde bütün şehitleri ve Halil Kut Paşa'yı rahmetle ve minnetle andı.

Türkoğlu, Brüksel'deki AB Liderler Zirvesi'nde Türkiye-AB ilişkilerinin ele alındığını ve sonuç bildirgesinde Kıbrıs meselesinin Birleşmiş Milletler (BM) parametreleri doğrultusunda çözülmesi gerektiğinin vurgulandığını aktardı. Türkoğlu, "Bu durum, Türkiye-AB ilişkilerini Kıbrıs'a bağlayan AB liderlerinin Türkiye'ye karşı tutum değiştirdiklerini de göstermektedir. Türk dış politikasının en temel meselelerinden biri olan Kıbrıs'ta çözüm muhakkak ki iki devletlidir." diye konuştu.

Türkiye'de en zor şeyin işçi olmak olduğunu belirten Türkoğlu, "Türkiye'de çalışanların yalnızca yüzde 12'si örgütlü, sendikalaşabilmiş ve çalışanların yüzde 60'ı asgari ücret alıyor. Aslında asgari ücret, Türkiye'de yaygın ücret haline gelmiş. Asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı bir dönemde biz yarın 1 Mayıs'ı kutlayacağız" dedi.

"İlk adımlar her daim kutlu olsun"

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, Şehit Er Rıdvan Gürsoy'a Allah'tan rahmet, ailesine sabır diledi. Kut'ül Amare'nin İngilizlerin en büyük hezimetlerinden birisi olduğunu belirten Kılıç, zaferin yıl dönümü kutlayarak, Halil Kut ve silah arkadaşlarını rahmetle andı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün imkansızlık ve umutsuzluk günlerinde bağımsızlığın kurtuluş çerağını yaktığı şanlı günün 105. yıl dönümün kutlandığını vurgulayan Kılıç, "19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basarak kurtuluş yolunu açan Mustafa Kemal Paşa, 105 yıl önce bugün 9. Ordu Müfettişliğine atandı. Bu görev Milli Mücadelenin ilk adımıdır, ilk adımlar her daim kutlu olsun." diye konuştu.

Kılıç, 3 Mayıs Milliyetçiler Gününü de kutladı.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit de Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, terör örgütü DHKP/C üyesi oldukları iddiasıyla yargılanan eski Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile Barkın Timtik'e verilen hapis cezalarını onadığını hatırlatarak, "Bu davada söz konusu avukatların devrimci avukatlık pratikleri yargılandı." dedi.

Koçyiğit, davanın hakiminin bakan yardımcısı yapıldığını ve "hukuksuzlukların" terfiiyle ödüllendirildiğini belirtti.

"Hesabını sorarız"

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, yarın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde milyonlarca emekçiyle meydanlarda olacaklarını söyledi.

İstanbul'daki 1 Mayıs kutlamalarının Taksim Meydanı'nda olmasını istediklerini belirten Emir, İçişleri Bakanlığının şu ana kadar Taksim ile ilgili bir adım atmadığını ve alana girişleri yasakladığını ifade etti.

İktidarın 2010 yılında Taksim'in 1 Mayıs kutlamalarına açtığını, 3 yıl boyunca bunun sürdüğünü hatırlatan Emir, bu kutlamalarda kimsenin burnunun kanamadığını, ancak daha sonra "kamu güvenliği" gerekçesiyle Taksim meydanının kutlamalara kapatıldığını anımsattı.

CHP'li Emir, Anayasa Mahkemesinin Taksim'in kutlamalara kapatılmasın hak ihlali olarak gördüğünü belirterek, "İktidar ve onun parçası olan İçişleri Bakanı'nın, Anayasa Mahkemesinin açık hükmüne karşı, Taksim Meydanı'nı işçilere kapaması asla kabul edilmez. Meclis'in buna sesini yükseltmesi gerekir. Şu an itibariyle Yerlikaya'nın verdiği emirler kanunsuz emirdir, ona uyan kamu görevlileri bakımında da suç oluşabilecektir. Elbette biz orada emirlere uymak zorunda olan güvenlik güçlerimizi gözetiyoruz, biliyoruz. Orada yarın kanunsuzluklar olursa bunun hesabını sorarız." diye konuştu.

Pazar günü Ankara'da atanmayan öğretmenlerin eylem yaptığını bildiren Emir, en az 100 bin öğretmenin mülakatsız atanmasını istedi.

Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) yeni müfredat taslağına ilişkin de eleştirilerde bulunan Emir, şöyle konuştu:

"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adı altında bir model ortaya kondu. İktidarınızda eğitimi yap-boz tahtasına çevirdiniz. Her gelen bakan düzenleme yapmaya çalıştı. Sadece ismi bile dramatik. AKP'nin seçim kampanyasında kullandığı ismi kullanıyor. Bir de kendisi Milli Eğitim Bakanı, 'maarif modeli' diyor, 'eğitim modeli' bile diyemiyor. Kapalı kapılar ardında, kendi gündemleriyle sivil toplum örgütlerinin görüşü alınmadan, kendi saplantılı ideolojik fikirlerini Türk eğitim sistemine yerleştirmeye çalışanların bu çabalarını görüyoruz, teşhir ediyoruz ve karşı çıkıyoruz."

"Refahı tabana yayacak hamleleri bu dönemde yapacağız"

AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül de 31 Mart'ta Mahalli İdareler Genel Seçiminde seçilen tüm belediye başkanlarına başarılar diledi. Milletin kendilerinden beklediği adımlar bulunduğunu bildiren Gül, Cumhur İttifakı olarak bu sorunları bildiklerini vurguladı. Gül, "Milletimizin refahını artıracak, hayat pahalılığını bitirecek, refahı tabana yayacak, özgürlüğü artıracak adımların hamlelerini bu dönemde yapacağız."dedi.

Demokratik ve ekonomik restorasyonları bu dönemde yapacaklarının altını çizen Gül, Türkiye'nin önünü açacaklarını söyledi.

Milletin beklentilerinin başında yeni bir anayasa geldiğini belirten Gül, şöyle konuştu:

"Nerede doğarsa doğsun bu ülkedeki herkesin 'bu benim anayasam' diyebileceği bir anayasayı ortaya koymak hepimizin sorumluluğudur. Bugün Meclis Başkanı'mızın CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile yaptığı görüşme ve sonraki görüşmeler de bu anlamda Türkiye'nin ortaya koyabileceği, bu Meclis'in yapabileceği bir meşruiyet alanına dikkat çekmektedir. Ben inanıyorum ki bu darbe anayasasına hep beraber son verebilecek güçteyiz. Anayasa, Siyasi Partiler Kanunu, Meclis İçtüzüğü ve Seçim Kanununu daha özgürlükçü, katılımcı, siyasetin ve milletin önünü açacak şekilde ortaya koymak bu Meclis'in bir ödevidir."

Gül, ayrıca 1 Mayıs'ı ve Kut'ül Amare Zaferinin 108. yıl dönümünü kutladı.