Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Bursa'da ihracatçıdan büyük tepki!

2024.04.19 18:59 - Son Güncellenme: 2024.04.19 19:00
A

Bir önceki yazımın sonunda tarım ve ihracat ile ilgili riskler ve fırsatlar açısından değerlendirmeye devam edeceğimi yazmıştım.

Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Kamiloğlu, tarımda genel tabloyu görmenin ötesinde önemli ipuçları verdi.

Gelin aldığım notlardan öne çıkan başlıklara göz atalım.

"51 yıldır Türkiye ihracatının içinde bulunuyorum. Ziraat yüksek mühendisi ve aynı zamanda da çiftçiyim" diyerek söze başladı.

Sonrasında şöyle devam etti:

"Geçen bu yarım asır boyunca Türkiye'yi yöneten hükümetlerin her biri Türkiye'de tarımın ne kadar önemli olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini ifade ettiler. Destek projeleri ve programlar ortaya koydular. Maalesef hiçbiri Türkiye'yi ufka taşıyacak ya da Türkiye tarımını Hollanda'nın seviyesine taşıyacak kalıcı projeler olmadı. Çünkü bu projelerin bir kısmını seçim dönemlerinde tamamen popülizmle entegre olmuş şekilde ortaya koydular."

Riskler ve fırsatlar...

Örneğin Tansu Çiller dönemi...

"Tansu Çiller, "buğday ekilmiş alanlara fazla destek vereceğim" dedi. Ya da bir başka tarım bakanı göreve geldi ve tarıma verilen destekleri arazi büyüklüğüne göre dağıttı. Hâlbuki dünyada böyle değil. Özellikle Avrupa Birliği'nde destekler kalıcı programlar olarak uygulanıyor. Avrupa'da devletler yıkıldı, yeni devletler kuruldu ve hükümetler değişti fakat tarım politikası hiç değişmedi."

Örneğin toprak...

 "Dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olarak sınıflandırılıyoruz. Meyve sebze mamulleri ihracatımız 2 milyar 700 milyon dolar civarında. Yaş meyve sebze ihracatıyla düşündüğümüz zaman 6 milyar dolar tutarında meyve sebze mamulleri ihraç ediyoruz. Türkiye'nin toplam tarım ürünleri ihracatı 32 milyar dolar civarındadır. Buna karşılık Hollanda'nın 84 milyar dolar ve büyüklüğü ise bizim Konya kadardır. Dolayısıyla şapkamızı önümüze koyup bir takım hesaplar yapmamızın zamanı geldi. Dünyanın en değerli havzasının üzerinde yaşıyoruz ve dünyada bizim toprağımızdan daha değerli bir toprak var mı?"

"Her ne kadar yaş meyve sebze ihracatı arttıysa da, 2023 yılında meyve sebze mamulleri ihracatı bir miktar düştü. Türkiye'nin toplam ihracatı içerisinde meyve sebze mamulleri ihracatında yüzde 4,3 oranında bir düşme var."

Döviz kurunun baskı altında olması ve uygulanan kotalar nedeniyle ihracatta düşüş yaşandığını vurguladı.

Devamında ihracatçılar, söylentiler ve dolar kuruna dikkat çekti:

"'İhracatçılar dövizin yükselmesini istiyor' gibi yanlış ifadeler var. İhracatçıların böyle bir beklentisi yok. Aksine yüksek döviz kuru zarar vermiştir. Aynı zamanda hiçbir zaman döviz kurunun keskin biçimde yükselmesinden kar etmedik. Çünkü aynı şekilde hammadde fiyatları yükseldi. Enflasyon oranını yükselten unsurdur. Enflasyonu kontrol etmenin tek yolu üretimden geçiyor. Bunun için de çiftçilerin mazot, gübre ve ilaç gibi ana girdilerde desteklenmesi gerekiyor."

Örneğin pamuk, şeker, tütün, haşhaş, pamuk, buğday, şekerpancarı...

"Yanlış uygulanan politikalardan dolayı değerli ürünlerimizi kaybettik. Haşhaş ile başladı ve adamın biri çıktı, "Ben sana haşhaş ektirmem" dedi.

Arkasından şekerpancarımız...

Tütünümüz...

Dünyanın en kaliteli ürününü üreten ülkeydik, tütünümüz yok oldu!

Pamuğumuz yok oldu. Bir zamanlar Türkiye pamuk ihraç eden ülke iken, şuanda pamuk ithal ediyoruz.

En önemlisi şekerimiz yok oldu. Yine bir zamanlar Türkiye'nin şeker fazlası vardı. 

Şekerpancarı tarımı... Dünyada başka bir örneği olmayan ve Türkiye'de planlı tarımın başarılı bir yöntemle yönetildiği bir üretimdi.

Bizim buğdayımız yok oldu. 80'li yıllarda kendi tükettiğimizin dışında 2 milyon ton fazla buğdayımız vardı. Şimdiler de ekmeğimiz yok oldu. Ben bir çiftçiyim ve bu işin içerisinde yetişmiş biri olarak bunları paylaşıyorum."

Önerilerini sıraladı:

"Buğdayı, şekerpancarını ve diğer ürünlerimizi doğru yönetmemiz lazım. Bizim çok değerli ürünlerimiz var."

Örneğin fındık...

"Türkiye'nin fındığı can çekişiyor. Gitti gidecek. Gürcistan, Azerbaycan, İtalya, ABD... Türkiye, dünyanın en büyük fındık üreticisi ülkesiydi."

Son olarak...

"Buğdayı nasıl arttırabiliriz?"

"Şekerpancarı üretimine yeniden nasıl dönebiliriz?"

"Nasıl hayvan besleme kültürünü geliştirebiliriz?"

"Özetle, bunların hepsini tartışarak üretimimizi arttırmamız lazım. Aksi halde ihracatımızın artması mümkün değil. Türkiye enflasyonla boğuşuyor. Enflasyonu kontrol etmenin bir tek yolu var, o da üretim. Onun dışında alınan tedbirlerin hiçbirinin bir hükmü yok. Üretemediğiniz sürece problemi çözmeniz mümkün değil. Üretmeniz için üretim girdilerini kullanacaksınız. Üretim girdi fiyatlarının ucuz olması lazım. Üretim yapılsın, her şeyin bolluğu olsun. Bu bolluk içerisinde hem üretimle enflasyonu düşürelim hem de ihracatımızı arttıralım. Mazot, gübre ve ilaç gibi üretim girdi fiyatlarının mutlak suretle çiftçilere özel olarak uygulanması lazım, aksi halde üretim yapamayız."

Artık bakış açımızı değiştirmenin zamanı geldi ve geçiyor...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları