'Şutu olmayan adam' Final-Four'a gidiyor!

2024.05.09 17:21 - Son Güncellenme: 2024.05.09 17:22
A

Basketboldan az buçuk haberdar birisine Nick Calathes için yorumunu sorsanız size söyleyeceği ilk ve belki de tek şey, 'şutunu riske ederdim' olurdu.

Şutlarını riske edilecek kadar düşük yüzdelerle sokabilen alt statüdeki Yunanlı point guard, çarşamba akşamı oynanan AS Monaco - Fenerbahçe BEKO serisinin beşinde maçında ve en kritik dakikalarında salladığı iki kritik üçlükle kendisi ile ilgili 'peşin hükümleri' bir mendil gibi buruşturarak çöpe atarken;

Takımı Fenerbahçe BEKO'yu da Berlin'deki Final-Foura taşıdı.

Yazımın başlığı ne yalan söyleyeyim köşeme cuk oturdu.

'Şutu olmayan adam' /Calathes / arkadaşlarıyla birlikte Berlin'e şampiyonluk için giderken; orada oynanacak iki maçın da kilit oyuncularından birisi olacak kuşkusuz.

İlk üç çeyrek 1/8 atarak takımına yaşattığı hayal kırıklığını, son çeyrekte ve  her topun el yaktığı kritik dakikalarda iki üçlüğü korkmadan çembere sallayarak telafi etmesi, 'büyük basketbolcu' tarifinin çok ötesinde aykırı bir örneklemedir.

Oyun kurucunun öncelikli görevi takımının saha içi liderliğini yerine getirmekse, ikincisi ve vazgeçilmezi şutuyla bu liderliğini taçlandırmasıdır.

Calathes kariyerinin hiç bir döneminde iyi bir şutör olarak hatırlanmadı.

Ve öyle devam ederek, bugünlere kadar geldi.

Yunanlı point guard çok iyi bir asistçi ve ismi de bu departmanın en tepesinde zaten!

'Çemberlerle arası iyi olmayan adam' sonlarına yaklaştığı kariyerinin belki de son Final-Four'unu Berlin'de oynadıktan sonra emekliliği için hazırlıklara başlayacaktır.

Bilinmez orada oynayacağı iki maçta Monaca serisinin sonunda olduğu gibi herkesi şok edecek üçlükler soksa da, bunların hiçbirisinin 'Sasa Obradovic tarzı' (Monaco coachu) hayal kırıklığı yaşatacağını düşünmüyorum!

'Şutu olmayan adam' Monaco serisinde kendisi için alınan risklere cezayı keserek sezonun akışını değiştirirken;

Berlin buluşmasında, savunmalara da rakip ve oyuncu kim olursa olsun; dikkati elden bırakmamaları üzerine bir format attıracaktır.

İzleyince göreceğiz.

Buraya kadar 'bir büyüğe güzelleme olsun' diye değil, bir basketbol sever ve basketbol yazarı bağlamında yorum yaptım.

Renklerimiz farklı olsa da, ortadaki başarı camiaya özgü değil, bu ülkeye aittir.

Benim yerim de, yurdum da, yuvam da ezelden beri değişmedi hep aynı;

Hazır 'Euroleague' demişken bu organizasyondan biraz söz etmek istiyorum.

Bir kez daha görüldü ki; kalite, heyecan ve savunma sertliği açısından Euroleague NBA'in bile ötesinde bir yerlerde(!);

Açık ara dünyanın en iyi basketbol organizasyonu...

Onun içindir ki, en çok izlenen, en keyif veren maçlar bu ligde ve cazibesi her sezon biraz daha artarak devam ediyor.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları