Hacı Bektaş Aykut

Hacı Bektaş Aykut

Bursa Mali Müşavirler Odası seçimleri ve siyasi saflaşma

2024.03.08 14:04 - Son Güncellenme: 2024.03.08 14:10
A

Günümüzde sivil toplum kuruluşu olarak tanımlanan (dernekler, akademik odalar, meslek odaları, sendikalar gibi) birçok demokratik kitle örgütü bulunmaktadır. Benim de bağlı bulunduğum Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası işte bu kurumlardan bir tanesi. Üst birliği olan TÜRMOB'un 130 bine yakın üyesi var. Bursa odasının ise yaklaşık 6 bin üyesi bulunmakta. Aileleri ve çalışanlarıyla birlikte 1 milyonluk bir muhasebe dünyası.

Her 3 yılda bir bu dünya çalkalanır, seçimler olur. Yeni yönetimler, alt kurullar, komisyonlar kurulur. Seçimleri kaybeden taraf muhalif çalışmalara başlar. Bu çekişmeli süreç sürekli devam ettiği için sular hiç durulmaz. 15 ay sonra yine seçim var ve çalışmalar hızla devam ediyor.

Oda içerisinde bahsettiğimiz (ÇAĞDAŞ MUHASEBECİLER GRUBU - MESLEKTE DAYANIŞMA VE BİRLİK GRUBU) tarafları oluşturan siyasetleri ise doğal olarak dünyada gelişen siyasi saflaşmalar belirliyor.

Nedir o saflaşma;

Bugün dünya iki cephe arasında bir savaş yaşıyor. Bir tarafta ABD'nin başını çektiği ABD-İSRAİL eksenli, yozlaşma, ekonomik çöküş ve çürümeyi dayatan Atlantik Cephesi diğer tarafta ise yükselen bir ekonomi ve medeniyet ekseninde ortaklaşan milli devletlerin Avrasya Cephesi var. Bu cephe Karadenizden Umman denizine kadar uzanan bir hatta mevzilenmiş, namlularını birbirine doğrultmuş, ekonomik, diplomatik ve bölge bölge de silahlı bir savaş halinde.

İşte bu savaşın çarpışan siyasetleri ülkemizdeki iç siyasetin cephelerini ve aşağıya doğru inen kitle örgütleri içerisindeki saflaşmanın temellerini oluşturmakta. Bu saflaşmanın ya da çelişmenin adı: "Emperyalizm ve Milli Devlet" saflaşmasıdır.

Emperyalizm cephesini oluşturan Atlantik sistemi yalnızca askeri ve ekonomik cephede saldırmıyor. Toplumsal dinamikleri yönlendirecek iç cephe oluşumlarını güdümüne sokmaya çalışarak başaracağı bir çürüme dayatıyor. Bunu yaparken herkesin kabul edeceği genel kavramları kullanıyor. Nedir o kavramlar: demokrasi, özgürlük, barış, çağdaşlık, insan hakları vs. Bu kavramları yoğun bir şekilde kullanarak emperyalizm cephesine direnen ülkelerin yönetimlerini zaafa uğratmayı, devlet kurumlarını ve toplumsal yapıyı bozmayı hedefliyor.  

Hangi eylemlerle yapıyor bunu;

"TEK ADAM-DİKTATÖR" benzeri propagandaları yaptırıp ABD'ye direnen liderlerde zafiyet yaratarak ya da var olan zaafları derinleştirerek.

Çeşitli LGBT propagandalarıyla özgürlükler adı altında aile yapısını hedef alıp toplumsal çürümeyi dayatarak.

Demokrasi, İnsan hakları gibi propagandalarla milli kimliği yok sayıp etnik kimlikçiliği özgürlük adı altında yayarak.

Yaşam tarzlarına saygı ve özgürlükler adı altında ortaçağ kurumlarını ve buna bağlı cemaatleri destekleyerek...

Hangi enstrümanlarla yapıyor bunu;

Fonladığı kurumlar, basın yayın organları, STK'lar içindeki gruplar, proje olarak kurulmuş siyasi partileriyle yapıyor.

İşte toplumsal dinamikleri milli siyasetler karşısında örgütleyen Atlantik Cephesi için o dinamiklerden biri olan akademik oda seçimleri işte bu yüzden hayati önemdedir. Dolayısıyla odalardaki saflaşma bu sürecin bir parçasıdır. Bugün topraklarımızda boğulan Atlantik sistemi, alternatif nefes borusu yaratmak için bu kurumlara yüklenmiştir.

Bu saflaşma içerisinde kuruluş ilkesi antiemperyalizm olan çağdaş grup adı altındaki örgütlenme Atlantik Cephesi siyasetleri tarafından esir alınırken, milli ve manevi değerleri ön planda tutan ve özellikle 15 Temmuz'dan sonra Atlantik siyasetlerinin baskısından kurtulan Meslekte Dayanışma ve Birlik Grubu ise emperyalizmin enstrümanlarına karşı örgütlenen bir grup olmuştur.

İçinde bulunduğumuz dönem bu odaların teknik misyonundan çok siyasi misyonunun ön planda olacağı dönemdir. Bu odaları emperyalist Atlantik sisteminin iç cephemizde oluşturduğu merkezler olmaktan çıkartıp insanlık cephesinin yıkılmaz bir kalesi haline dönüştürmek bir mecburiyettir.

Aksi halde dış destekli cemaatleri yargıladığımız şu dönemde mahkemelere bu cemaatleri aklayan görüşler sunan, Türk Askeri Suriye sınırında ABD kantonlarını parçalarken ve terörü etkisiz hale getirirken savaşa hayır yaygaralarıyla sınır güvenliğimize karşı açıklamalar yapan TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ gibi ya da LGBT propagandalarına alet olan İstanbul Barosu gibi ABD çukuruna yuvarlanır gideriz.

Zira hali hazırda BURSA MALİ MÜŞAVİRLER ODASI ÇAĞDAŞ GRUP yönetimi içinde terör örgütünün partisi olan HDP(DEM) Partisinin de bulunduğu sözde DEMOKRASİ GÜÇLERİ PLATFORMUNDA bulunarak bu Atlantik siyasetlerinin aleti olmaktadır. Bursa odasına kayıtlı mali müşavirler, üyesi oldukları grupları tekrar değerlendirmelidir. Önümüzdeki seçimde alacakları tavır odalarımızı Atlantik Cephesi kıskacından kurtaracaktır.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları