Kamuran Vatansever

Kamuran Vatansever

Bursa Mevlevihanesi ve Müzesi

2024.02.23 09:00 - Son Güncellenme: 2024.02.23 09:13
A

Bursa Mevlevihanesi, I.Ahmed'in talimatı ile 17. yüzyılda Cünuni Ahmed Dede tarafından yaptırılmış ve  20. yüzyıldan itibaren mescit, karakol, askeri depo ve su deposu olarak kullanılmıştır. Tekke ve zaviyelerin kapatıldığı 1925 yılına kadar varlığını sürdüren Mevlevihane, asitane olarak tanımlanan büyük dergahlardan biriydi.

13. yüzyılda Konya'da Mevlana'nın oğlu Sultan Veled tarafından kurulan Mevlevilik, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin tasavvuf öğretilerini takip eden yoldur.

Mevlevihaneler ise Mevlevi tarikatına ait tekkelere verilen isimdir. Mevleviliğin yayılmasıyla eş zamanlı olarak Konya'dan başlayarak Anadolu'ya dağılmışlardır. Anadolu'daki mevlevihaneler merkezi mekanlı olarak tanımlanan, kubbeli bir avluya açılan eyvanlardan oluşan bir plan tipine sahiptir.

Kuruluş sürecinde mevlevihaneler, işlevlerine  ve kapsamlarına göre asitane ve zaviye olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Asitane olarak adlandırılan yapılar, içerisinde bin bir günlük çilenin çıkartıldığı çilehane, semahane, türbe, selamlık, hücreler, mutfak, harem dairesi ile kileri kapsayan ve yapı olarak daha büyük olarak konumlandırılan dergahlardır. Daha küçük kapsamlı tekkeler ise zaviye adıyla bilinmektedir. Zaviyeler, içlerinde çile çıkarılmayan ancak ney çalan, ayin okuyan, sema meşk eden Mevlevi dervişlerinin bulunduğu ve seyyah dervişlerin konakladığı mekanlardır.

Mevlevihanelerin temelinde bir eğitim kurumu kimliği vardır. Kuruldukları günden itibaren mevlevihaneler sanat, edebiyat ve musiki eğitimlerinin verildiği güzel sanatlar merkezleri olmuşlardır.

Bursa'da Mevlevi kültürünün oluşumu 15. yüzyıldan itibaren meydana gelmiş ve farklı semtlerde kurulan tekke mevlihaneleri ile varlığını uzun süre devam ettirmiştir. Demirhisar'da Hayrettin b. Garip tarafından yaptırılan ve Mevlevi dervişlerine vakfedilmiş olan mevlevihane Bursa'da bilinen ilk mevlevihanedir.

Tarihi Kültürel Mirası Koruma ve Yaşatma çalışmaları kapsamında 2012 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları ile Mevlevihane alanı ve binaları aslına uygun şekilde işlevlendirilerek, 2023 yılında Bursa Mevlevihanesi ve Müzesi olarak kullanıma açılmıştır.

Bursa Mevlevihanesi ve Müzesi; Semahane, Dedegah Hücreleri ve Selamlık, Matbah-ı Şerif ile Cünuni Ahmed Dede Türbesi ve Haziresi bölümlerinden oluşmaktadır.

Mevlevihanenin Matbah-ı Şerif bölümü, Mevlevilik kültürünün tüm yönleriyle anlatıldığı bir müzeye dönüştürülmüştür. Müzede sergilenen 133 eser Mevlevihanenin son postnişi Mehmed Şemseddin Efendi'nin dördüncü kuşaktan torunu olan Nesibe Günalp Kal tarafından bağışlanmıştır.

Müze olarak işlevlendirilen matbah, Mevlevi tekkelerinde ilim, fen ve sanat öğretiminin yapıldığı, derviş adaylarının manevi olarak olgunlaştığı, tekkenin bölümlerinden biridir. Mevlevi dervişi olmak isteyen kişiler derviş olana kadar bin bir günlük çileyi, tekkenin matbah bölümünde geçirir.

 Dedegah Hücreleri ve Selamlık bölümünde ise Uludağ Üniversitesi işbirliği ile musiki ve hat dersleri verilmektedir.

Mevlevihanelerin en belirgin öğesi olan Semahane bölümünde sema gösterileri yapılmaktadır. Müzede her Perşembe saat 19:00'da sema gösterileri, Çarşamba günleri ise saat 19.30'da Mesnevi okumaları düzenlenmektedir.

Mevlevihanenin yapımını 1615 yılında tamamlayan Cünuni Ahmed Dede'nin türbesi de Bursa Mevlevihanesi külliyesi içerisinde yer almaktadır. Cünuni Ahmed Dede burada altı yıl boyunca postnişlik ve mesnevihanlık yapmıştır. 1958 yılında inşa edilen türbenin içerisinde on dört adet kabir bulunmaktadır.

Pınarbaşı'nda bulunan müze, Pazartesi günleri hariç her gün 09:00-17:30 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları